Konya Akören, İç Anadolu Bölgesi’nde yer almasına rağmen, son yıllarda artan sismik hareketlilik nedeniyle dikkat çeken yerleşim yerlerinden biri haline gelmiştir. Türkiye genelinde deprem açısından görece daha sakin bölgelerden biri olarak bilinen Konya, yine de farklı fay hatlarının kesişim noktalarına yakın konumdadır. Akören depremi olarak kaydedilen sarsıntılar, genellikle düşük ve orta şiddette olmasına rağmen, bölgedeki jeolojik hareketliliğin tamamen durmadığını göstermektedir. Uzmanlar, bu tür depremlerin yer kabuğu stresinin bir sonucu olduğunu ve Akören çevresinde zaman zaman tekrarlanabileceğini belirtmektedir. Depremler çoğunlukla derin odaklı olduğu için geniş bir alanda hissedilmez; ancak yapısal olarak zayıf binalar için risk oluşturabilir.
Akören ilçesi, Konya Fay Zonu’nun etkisi altında bulunan bölgelerden biridir. Bu fay hattı, Konya havzasının güneyinde uzanarak Beyşehir Gölü ve Çumra hattına kadar devam eder. Bölgede yer alan mikro kırıklar, zaman zaman küçük sarsıntılara yol açmaktadır. Karatay, Meram ve Akören çevresinde yapılan sismik ölçümler, yer kabuğunda düşük seviyede gerilim birikimi olduğunu göstermektedir. Bu da, Akören’de yaşanabilecek olası depremlerin büyüklüğünün genellikle 4.0 ve altı seviyelerde kalma eğiliminde olduğunu ortaya koymaktadır. Jeolojik olarak sert kaya tabakalarıyla çevrili bölgede, sarsıntılar genellikle yüzeyde daha az hissedilir; ancak alüvyon zemin üzerindeki yapılar için dikkat edilmesi gereken bir durum söz konusudur.
Konya Akören deprem riski düşük olsa da, bu durum tedbirsizlik anlamına gelmemelidir. Her bireyin, olası bir deprem anında nasıl davranması gerektiğini bilmesi büyük önem taşır. AFAD tarafından belirlenen acil toplanma alanları incelenmeli, aile bireyleriyle birlikte bir afet planı hazırlanmalıdır. Ayrıca, yeni yapılacak binalarda Türkiye Deprem Yönetmeliği 2018 standartlarına uygun mühendislik denetimleri yapılmalı ve temel zemin etütleri ihmal edilmemelidir. Akören Belediyesi’nin kentsel dönüşüm ve yapı güçlendirme çalışmaları, bu anlamda büyük önem taşımaktadır. Eğitim kurumlarında ve kamu binalarında düzenli tatbikatlar yapılarak, toplumun bilinç düzeyi artırılmalıdır. Unutulmamalıdır ki, küçük sarsıntılar bile hazırlıksız yakalanıldığında ciddi sonuçlar doğurabilir.
Akören depremi, bölgenin sismik açıdan tamamen güvenli olmadığını hatırlatmaktadır. Konya Akören’de yaşanabilecek olası depremlere karşı bilinçli, planlı ve dayanıklı bir toplum yapısı oluşturmak, en güçlü önlem olacaktır. Doğru yapılaşma, bilimsel veriye dayalı şehir planlaması ve düzenli eğitim faaliyetleriyle deprem riskinin etkileri önemli ölçüde azaltılabilir. Deprem doğanın bir gerçeğidir; ancak hazırlıklı bir toplum, bu gerçeği en az hasarla atlatabilir.