Marmara Bölgesi’nin önemli şehirlerinden biri olan Balıkesir, konumu itibarıyla Türkiye’nin en aktif fay zonlarından biri üzerinde yer alır. Şehrin merkezi ilçelerinden olan Karesi, hem yerleşim yoğunluğu hem de tarihi dokusuyla dikkat çeker. Ancak bölgenin jeolojik yapısı, zaman zaman yaşanan sarsıntılarla Balıkesir Karesi deprem konusunu gündeme taşımaktadır. Uzmanlara göre Karesi ve çevresi, Balıkesir Fay Zonu başta olmak üzere birçok aktif fay hattının etkisi altındadır. Bu durum, bölgede yaşanan küçük çaplı depremlerin yanı sıra, olası büyük depremler için de uyarı niteliği taşımaktadır.
Balıkesir Karesi ilçesi, kuzeyde Marmara Denizi, güneyde Ege fay sistemleri arasında sıkışan bir bölgede yer alır. Bu nedenle hem Kuzey Anadolu Fay Hattı’na hem de Batı Anadolu Graben Sistemi’ne yakın konumdadır. Bölgedeki yer kabuğu hareketleri, zaman zaman yüzeye küçük depremler şeklinde yansımaktadır. Yapılan bilimsel araştırmalara göre Karesi çevresinde özellikle Balıkesir, Sındırgı ve Susurluk yönlerinde aktif faylar bulunmaktadır. Bu faylar, tarih boyunca 5 ve üzeri büyüklükte birçok depreme neden olmuştur. Karesi’nin deprem riski, zemin yapısının gevşek olduğu bölgelerde daha yüksektir.
Karesi’de yaşayan vatandaşların deprem konusunda bilinçli hareket etmesi büyük önem taşır. Öncelikle binaların deprem yönetmeliğine uygun olarak inşa edilmesi gerekir. Ayrıca evlerde ağır eşyaların sabitlenmesi, acil durum çantası hazırlanması ve AFAD’ın belirlediği toplanma alanlarının önceden öğrenilmesi hayati önem taşır. Deprem sırasında panik yapılmadan “çök, kapan, tutun” kuralına uyulmalı, artçı sarsıntılar geçene kadar güvenli alanlarda beklenmelidir. Eğitim kurumlarında ve iş yerlerinde düzenli deprem tatbikatları yapılması, toplumsal farkındalığı artıracaktır.
Balıkesir Karesi depremi, bölgenin jeolojik gerçeklerinden biridir. Ancak bilinçli hazırlık, sağlam yapılar ve afet farkındalığı sayesinde bu doğal olayların etkileri en aza indirilebilir. Karesi halkının depreme karşı dayanıklı bir yaşam kültürü oluşturması, gelecekte yaşanabilecek sarsıntıların olası zararlarını büyük ölçüde azaltacaktır.