Ankara Beypazarı, tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleriyle ön plana çıkan bir ilçe olsa da, Türkiye’nin genelinde olduğu gibi sismik açıdan tamamen risksiz değildir. Son dönemlerde yaşanan hafif sarsıntılar, halk arasında Beypazarı deprem riski konusunu yeniden gündeme taşımıştır. Uzmanlara göre, Ankara çevresinde yer alan fay hatları düşük ve orta büyüklükte depremler üretebilecek potansiyele sahiptir.
Beypazarı ve çevresi, Kuzey Anadolu Fay Zonu’na yakın konumda bulunur. Bölgede doğrudan aktif bir fay hattı geçmemekle birlikte, çevresindeki kırık sistemleri yer kabuğundaki gerilimleri zaman zaman hissedilir sarsıntılara dönüştürebilmektedir. Yer altı yapısı incelendiğinde, özellikle kaya ve toprak tabakalarının farklı yoğunlukta olduğu gözlemlenir. Bu da bazı bölgelerde depremin etkisinin daha fazla hissedilmesine neden olabilir. Bu nedenle yeni yapılarda zemin etütlerinin dikkatle yapılması büyük önem taşımaktadır.
Beypazarı halkı için en önemli adım, depreme karşı bilinçli olmaktır. Evlerde eşyaların sabitlenmesi, acil durum çantalarının hazırlanması ve toplanma alanlarının önceden belirlenmesi hayati öneme sahiptir. Ayrıca, yerel yönetimlerin ve AFAD’ın düzenlediği farkındalık eğitimleri, toplumun afetlere karşı hazırlıklı olmasını sağlar. “Çök, kapan, tutun” kuralı gibi basit reflekslerin öğrenilmesi bile birçok hayatı kurtarabilir.
Ankara Beypazarı depremi konusu, her ne kadar büyük bir tehlike taşımıyor gibi görünse de, Türkiye’nin deprem kuşağında yer aldığı unutulmamalıdır. Güvenli yapılar, toplumsal bilinç ve düzenli eğitimlerle olası afetlerin etkisi en aza indirilebilir. Unutulmamalıdır ki, deprem değil, hazırlıksızlık öldürür.